YAMUK PRENSES İN DÜNYASI

Bu blogda hiç hamile olduğumdan bahsetmedim, çünkü hamile olduğumu öğrenir öğrenmez hafta hafta gelişimleri paylaşmak için otuz  yaşında hamile isimli yeni bir blog açtım ve ordan devam ediyorum. Kısaca bahsetmek gerekirse, şu an 16 haftalık hamileyim ve bir kız çocuğu bekliyoruz :) Annem terzidir. senelerce bana dikiş dikmeyi öğretmedi. Bunun nedeni bence hala bu sektörde çalışması ve artık kendisine fenalık gelmesi :) Ama işte ne yaparsan yap, genetik diye bir şey var :) Anneannem de rahmetli terziydi. Belki de sıra bendedir. İlk önce kendime küçük bir makine aldım . Gerçekten küçük... Ama ufak tefek her işi görüyor. Öncelikle bir emzirme önlüğü diktim, ardından da elbise denemelerine geçtim. Emzirme önlüğümü bir başka yazıda paylaşacağım. Diğer elbisem de dediğim gibi, diğer blogda detaylı anlatılıyor. Şimdi gelelim bizim kızın leopar desenli elbisesine... Valla ben diktim diye demiyorum ama bence gerçekten güzel oldu. Kocam da çok beğendi bunu. Tarz oldu yahu :) www.edikis.com

Bir Home Tv tutkunu olarak, gecen gun yine Ree nin Ciftlik Yemekleri programini izlerken bu tarifi not aldim. Baharatlarla ve sosuyla farkli gorunuyordu. Yaptigimda beni haklı cikardi, eşimle sildik supurduk.... Tarife gelince, oncelikle 1 kaba un, tuz, karabiber,  kırmızı biber ve kekik koyuyoruz. Diger kaba da 1 yumurta ve yaklasik 2 cay bardagi süt koyup cirpiyoruz. Filetolari, once unlu karisima, sonra sütlü karisima ve sonra tekrar unlu karisima batiriyoruz. Tavaya yağ koyup, filetolari kizartiyoruz. Daha sonra tavada kalan yagin fazlasini dokuyoruz. Icine kalan unlu karisimi dokup kavuruyoruz. Uzerine yavas yavas süt ilave edip, Beşamel sos kivamina getirerek pisiriyoruz. Tavukların yanına sosu dokuyoruz. Afiyet olsun :)

Son zamanlarda doğal beslenme tutkumuzla birlikter ortaam Ilknur la mutfaklarimizi mandiraya cevirdigimiz dogrudur :) Kendimize Sütçü bulduk ve her cuma 5 lt sutumuzu guvendigimiz sutcumuzden aliyoruz. Yogurdumuzu mayalayip , o haftanin sütlü tatlisini yapıyoruz. E hazir elimiz degmisken, kaymaklarindan tereyağı,  kalan sütten de peynir yapıyoruz. Gecen peynir denemem fena sayilmazdi. Sadece tuzu biraz az olmustu. Ama bu sefer Ilknur dan aldigim tarifle ve kalan yogurdumla yaptigim peynir sahane oldu. Memo bayildi,  benim yaptigima inanamadı. Bu haftasonu Kaş ta olmayacagiz. Dolapta tenceye mayaladigim yogurttan biraz sulanarak kalan kisim vardi. Ben de peynir yapıp sabah kahvaltida yeriz diye düşündüm. Ama sonra dayanamayip milfoyden gozleme yaptim ve saar 23:45 itibariyle mideye indirdik :) Gelelim tariflere.... Peynir yapimi icin gerekli malzemeler: Biraz sulanmis yogurt 1 kasik elma sirkesi Tuz Yoğurdu tencereye alıp kaynatiyoruz. Kaynattiktan sonra 1kasik sirkeyi ekle

Çalışan kadının en büyük sorunu ve üzerinde en çok durması gereken şey bence Zaman Planlaması. evinizde geçireceğiniz zaten çok kısıtlı zamanınız var. Onu da akşamları, hafta sonu yapabileceğimiz şeyleri planlayarak artırabiliriz. Biz de akşam yemeği önemli ... Evde yemek olması her açıdan rahatlık oluyor. Bir kere yorgun argın eve geldiğimde bir de yemekle uğraşmak ölüm gibi geliyor. Hafta sonu en azından ana yemekleri yaparsam, eve geldiğimde yanına bir tek salata, cacık ya da pilav gibi ekstraları yapmak kalıyor. Bir kere deneyin, büyük rahatlık ;) Ben bu haftasonu 2 çeşit çorbamı, 3 çeşit ana yemeğimi ve 1 çeşit de tatlımı yaptım. En fazla 2 saat sürüyor. Tabii bu pratikliğinize göre değişebilir. Menüde neler mi var ? İşte menümüz : Yayla Çorbası Mercimek Çorbası Zeytinyağlı Barbunya, Ispanak Yemeği Kabak Dolması Damla Sakızlı Yalancı Tavuk Göğsü Ispanak Kökü Salatası Bu yemeklerin hiç biri dolapta kaldığı sürece bozulmuyor. Yemeden önce de tencerenin hepsini değil,

Sanırım, bu yaşıma kadar verdiğim en güzel karar Kaş ta yaşamak oldu. Kaş a gecen sene mayıs ayında gelmiştik. İlk sene çevremiz tam oturmadığı için, Kaş ın tadını çıkartamamışız meğer :) Bu sene de , geçen sene gibi cuma dan Olympos a gidip, pazar akşam Kaş a geri dönüyorum. Ama son 2 haftadır, zincirinden boşanmışçasına geziyoruz :) Bunun nedeni, hem benim Olympos a gitmemiş olmam, hem de bankadaki diğer arkadaşlarımla biraz daha fazla zaman geçiriyor olmam ve birbirimizi daha yakından tanıma şansımızın olması. Ama tabii ki küçük yerde yaşamanın zorlukları da yok değil. Kız kıza eğlenmek için istediğiniz saatte dışarı çıkıp, istediğiniz saatte eve girebilirsiniz. Karışan Görüşen, sarkıntılık eden falan yok. Zaten böyle küçük bir yerde bankacıysanız, herkes sizin bütün hayat hikayeniz bilir. Benim de haftaiçi eşimden ayrı olduğumu, haftasonu Olympos a gittiğimi herkes biliyor. Ama yine de şu sosyal medya denen illet yüzünden, herkes ne yaptığınızı, nerelerde kaça kadar gezdiğinizi

Evet bütün tarifleri tek bir yazıda bitirmek istemedim. 1. günü anlattım aslında, sadece yayla çorbası kaldı. Yayla çorbasını da ne zaman yapsam ya çok koyu olur ya da pirinci az gelir. Bu sefer farklı bir taktik izlemeye karar verdim. Önceden hep önce pirinci haşlar, sonra terbiyeyi içine salardım. Busefer tersini yaptım. Gelelim tarife....  Sağ altta Yayla Çorbasını görebilirsiniz :) Tek fotosunu çekmemişim... Malzemeler: 1 fincan pirinç 1 yumurta sarısı 1 çorba kaşığı un 5 tepeleme kaşık yoğurt Tereyağı Nane Tuz Yapılışı: Öncelikle; un, yumurta ve yoğurdu tencerenin içnde güzelce çırptım. Sonra 1 çay bardağı kadar soğuk suyla bu karışımı açtım. Üzerine yavaş yavaş karıştırarak yaklaşık 3 subardağı sıcak su ekledim Tencereyi karıştırırken br yandan da pirinçleri içine attım, tuzunu ekledim. Karıştırmaya devam ettim. Pirinçler iyiçe şişene kadar kaynattım bir tavada tereyağını, nane ile kızdırdım. tencerenin altını kapattıktan sonra,

Haftalardır evimi tenizleyemediğim için içim içimi yiyordu. Zaten küçücük ev ama işte balkonlar falan öyle kirl durumca içim rahat etmiyordu. Eşim de arabaya park sensörü taktırak için Antalya ya gitmişti. Aslında ben de gidebilirdim cumadan ama evde kalıp kendimi ev işlerine vermeyi tercih ettim :) Aşağıda yaptıklarımın kısa özeti var :) Öncelikle cuma günü hiç bir şey yapmadan öylece yattım. Aldım battaniyemi, geçtim tv nin karşısına... Kocam sürekli ps3 oynadığı için ben hiç tv izleyemiyorum. Ev zaten 2 oda 1 salon. mutfakla da salon birlikte. Yani maalesef 2. bit tv koyacak yer de yok.... Neyse cuma günüm böylece geçti. Cumartesi sabah erkenden kalıp kahvaltımı yaptım. Başlaım evi temizlemeye. Bütün dolaplarıma kadar sildim temizledim.... Mis gibi oldu misssss.... İçim de rahatlamış oldu böylece.... Sonra alışverişe çıktım, evdeki eksikleri hallettim. Ve başladım zeytinyağlılarımı yapmaya.... İşte size ilk yemeğim :)  Zeytinyağlı Taze Bakla Zeytinyağlı

Rejimde iyi gidiyor sayılırım.23.02.2014 de 52.2 kilo olduğumu yazmıştım. O günden bugüne ne değişti şöyle bir bakarsak, pazartesi yürüyüş yaptım, salı tekvando ya gittim, bugun de müşteri ziyaretine yürüyerek gittim. Yani hep bir hareket halideydim. Şubede sürekli su içiyorum, Nesrin abla yanıma sürahi koydu :) Her sabah kahvaltımı yapıyoum. Peyaz peynir, domates ve yumurtadan oluşuyor. Ara öğünlerimi aksatmıyorum. Evet ilk 3 günde neredeyse hiç bozmadım programı. Bu akşam Erkan beylere maç izlemeye gittik. Bir sürü abur cubur vardı ama ben hiç birinden yemedim. Kendimi kutlar başarılarımın devamını dilerim :) Akşam yemeğinde de pideciye gittik ama ben sadece eşimin pidesinden 1 dilimcik yedim. Salata, tavuk ve yoğurtla eşlik ettim.... Biraz önce tartıldım ve son durum 50.8 kilo !!!! İnşallah bu hızda devam ederim. Çünkü bu zayıflama olayları hep hızlı başlar ama bir noktadan sonra duruyor. Yarın da tekrar tekvando ya gidiyorum. Gelişmeleri paylaşıyor olacağım.

Eveeet kiloları vermek için disiplinli bir spor arayışındaydım. Kaş taki imkanlarla yaz gelene kadar en iyi seçenek Tekvando. Bugün ilk çalışmama gittim ve çok memnun kaldım. Bacaklar , bel ve karın için süper. Hocanın da motivasyonu gayet yüksek. Elindeki imkanların, daha doğrusu imkansızlıkların farkında ama şevki gitmemiş, spora gönül vermiş belli. Profosyonel spor hayatı olan biri olduğum için, bu duyguyu anlayabiliyorum. Benim spor hayatımda hep gariplikler oldu. örneğin ilkokul 1.sınıfta Artistik Cimnastiğe başladım. Hayatımın en güzel, en anlamlı günlerinin büyük çoğu bu zamanlarda geçti diyebilirim. Küçücük çocuklardık ama disiplini öğrendik. Ailelerimizin gözü kapalı bizi emanet ettiği hocalarımız sayesinde saygıyı öğrendik.... İşte bu yüzdendir ki çocuğum olursa iyi kötü mutlaka lisanslı bir spor yapmasını istiyorum. Daha küçücük yaşta, sabah okula gider,öğlen çıkınca antremana koşardık. Antremanlar yaklaşık 5 saat sürerdi. Hepimiz sabahçı olmak zorundaydık. Bu yüzdendir

29 yıllık hayatımda ilk defa 52 kiloya ulaşmış bulunuyorum.... Kimilerine göre bu çok fazla kilo olmayabilir ama benim boyum 1.50 m. Yani bu boya bu kilo fala gerçekten. Son zamanlarda kendimi ağırlaşmış hissediyordum zaten, eşim de sürekli kilo aldığımı söylüyordu ama hiç aldırmıyordum. Kendisi de göbekli oluğu için sen kendine bak falan diye geçitiriyordum. Veee bugun basküle çıktım, 52.2 kiloyu gördüm. Şubat ayının sonuna yaklaşıoruz, bikini giymeye çok az kaldı, onun dışında da 30 yaşıma merdiven dayamış bulunuyorum. Tiroid bezerim az çalısıyor, metabolizma yavaş.... Daha Fazla kilo almamalı ve alınan kilolar da derhal verilmeli. Daha önce de hep dikkat ettim falan ama ipin ucu kaçmış arkadaş. Bu sefer kararlıyım.... İşin ucunda bir de bebek var tabi... Bu yazın sonunda allah nasip ederde bebek düşünüyoruz. Fazla kiloyla hamile kalırsam tekerlek olurum mazallah... 2014 yılında bizi güzel şeyler  bekliyor diye düşünüyorum. Olympos da Lynx Bar faaliyete geçecek Ben 45 ki

Son zamanlarda şeker hamur kurabiye merakım sayesinde gıda boyaları ile tanıştım. Sıvı, jel ve toz şekilleri var. Ben en çok jel olanları sevdim. Toz boyalar kurabiye süslemede çok zor dağılıyor. nokta npkta izler bırakıyor. Sıvı olanları ile hamuru çok sulandırıyor. Jel boyalar tam kıvamında. Çok fazla koymanıza gerek kalmıyor, hemen de renk veriyor. Bu pastada da kırmızı jel gıda boyası kullandım. Baktım evde çilek ve muz var, içim içimi yedi.... İlla pasta yapmam gerekiyormuş gibi hissettim :) Eşim de cumaları tatil olduğu için, benden önce Antalya ya gitti , yani evde yalnızım ama o pasta yapılacak arkadaş !!! Bu arada konudan konuya gibi oluyor ama cumartesi İlknur la birlikte Gıda Fuarı na gidiyoruz.... Çok heyecanlıyım :)) Bakalım bizi orda neler bekliyor.... Neyse , gelelim çilekli muzlu kırmızı kalp pastaya.... Malzemeler: Pandispanya için: Öncelikle ben en küçük boy kalp kalıp kullanıyorum. Bu yüzden malzemelerim az görülebilir. Siz bu miktarları 2 ye katlayarak y

Eşim tam bir zıpkın tutkunu. Yaz, kış, soğuk, sıcak demeden, uygun mekan ve şartlar olsun, giyer kıyafetini , dalar suya... Yine böyle bir gün, yani 2 gün önce, Olympos ta arkdaşları ile birlikte daldılar. Gerçekten de çok bereketi bir dalış olmuş. Bir dünya balık, bir de ahtapotla döndüler.... Ahtapotu yapması da bana düştü. En son ahtapotu, 9 sene önce öğrenciyken İzmir de yapmıştım. Biraz internet, biraz da iç güdülerimle pişirdim gitti :) Gerekli malzemeler : 1 ahtapot zeytinyağı 1 diş sarımsak 1 limon tuz, maydanoz Yapılışı : En önemli kısmı ahtapotu temizlemek sanırım. bu kısmı ile eşim bizzat kendisi ilgilendi. İLk önce, kolların tam ortasından, dişlerini çıkartıı. Daha sonra da, kafasını kesti ve yarık açarak temizledi. Sonra ahtapotu 1 saat kadar, sirkeli suda haşladım. Haşlandıktan sonra, kollarını sıyırarak temizledim. Vantuzlarını temizlemek için biraz fazla bastırmak gerekti :) Kollarını ve kafa etini 1 cm kalınlıkta doğradım. Bir kasede, limon, s

Eskiden beri yemek yapma merağım herkes tarafından bilinir. Daha ortaokula giderken, annem çalıştığı için, yemekleri yapmak bazen bana kalırdı. Lise ye geldiğimde, arkadaslarımı eve toplayıp, pasta börek yapıp yedirmişliğim çoktur. Hele üniversiteye geldiğimde, ev arkadaşım Hale ile her cumartesi İzmir, Özkanlar pazarından alışveriş yapar, kendi yemeğimizi kendimiz yapardık. Arkadaşlarımızı da eve toplar, yer içerdik. O yıllarda yaptığım kabaklı pizzalar, normal pizzalar, hamsiler, ve tek bir küçük tüple, 12 kişiye verdiğim iftar yemekleri meşhurdu :) Yıllar geçti, ben hiç değişmedim :) Yemek yapmayı hep sevdim, hayalim butik bir pastane açmaktı ama kısmet bankacılığaymış.... Kader bizi aldı Kaş a getirdi, getirmekle de kalmadı, İlknur la karşılaştırdı... Olaylar öyle hızlı gelişti ki, kendimizi 80 kişilik nikah kurabiyesi yaparken bulduk :) Ne zaman nasıl bu hale geldik hiç anlamadım :) Ama gerçek bir butik dükkanla olmasa da, sanal bir dükkanımız oldu. Şimdilik şiparişlerimiz ta

Annemin en sevdiğim yemeği olan Terbiyeli Köfte tarifini paylaşmak istiyorum. Geçen gün yine canım çok istedi, işten eve geldiğimde koşarak mutfağa girdim ve hemen hazırlamaya başladım. Yapılışı çok zor değil ama lezzeti harika :) Malzemeler: 250 gr kıyma 1 rendelenmiş soğan yarım fincan pirinç 1 demet maydanoz tuz, karabiber 1 patates 1 havuç Terbiyesi için; yarım limon suyu 1 çorba kaşığı un Tepside yuvarlamak için un Yapılışı; Bir kapta; kıyma, pirinç, soğan, maydanozun yarısı, tuz ve karabiberi iyice yoğuruyoruz. geniş bir tepsiye 3 çorba kaşığı kadar un serpiyoruz. üzerine de kalan maydanozu doğruyoruz. hazırladığımız köfteden, cevizden biraz küçük parçalar kopararak yuvarlıyoruz. unlu tepsiye atıyoruz. bütün köfteler bittikten sonra, tepsiyi sallaya sallaya köfteleri maydanozlu una buluyoruz. Tencerede, suyu kaynatıp, içine sebzeleri ve köfteleri atıyoruz. köfteler pişene kadar yaklaşık 15 dakika pişiriyoruz. Sonra limon ve nla terbiyesini hazırlayıp, kö

Eveeettt yazmayalı bayağı uzun bir zaman oldu. Nerden başlasam bilemedim... Bu arada neler mi yaptım ? Yılbaşı için, Ada Pansiyona özel kurabiyeler, pastalar.... Klasik ev yemekleri falan... Ilknur la birlikte şeker hamur işini de bayağı bir ilerlettik. Artık bir facebook sayfamız ve instagram hesabımız var :) MUCİZE PASTANE yiz biz :)) Bu küçük Kaş da, benim kafadan bir arkadaş bulup, birşeyler paylaşmak gerçekten bir mucize oldu.... Bu konuya başka bir yazıda detaylı bir şekilde değineceğim... Şİmdi gelelim Muzlu Rulo Pastamıza.... Yılbaşı için, şeker hamurdan, krokanlı çikolatalı biraz ağır bir pasta yapmıştık. Aama hem benim eşim, hem de İlknur un eşi çikolatalı şeyleri yemedikleri için, bir de sade kremalı birşeyler yapalım dedik. Ortaya nefis Muzlu Rulo Pasta çıktı... Çamaşır makinesinin üzerinde çekim yaptığım için fıtıraf biraz kötü olabilir :) Malzemeler: Pandispanya için; 4 yumurta 4 kaşık toz çeker 5 kaşık un 1 paket kabartma tozu 1 paket van