Ana içeriğe atla

Çilekli Muzlu Kırmızı Kalp Pasta

Son zamanlarda şeker hamur kurabiye merakım sayesinde gıda boyaları ile tanıştım. Sıvı, jel ve toz şekilleri var. Ben en çok jel olanları sevdim. Toz boyalar kurabiye süslemede çok zor dağılıyor. nokta npkta izler bırakıyor. Sıvı olanları ile hamuru çok sulandırıyor. Jel boyalar tam kıvamında. Çok fazla koymanıza gerek kalmıyor, hemen de renk veriyor.

Bu pastada da kırmızı jel gıda boyası kullandım. Baktım evde çilek ve muz var, içim içimi yedi.... İlla pasta yapmam gerekiyormuş gibi hissettim :) Eşim de cumaları tatil olduğu için, benden önce Antalya ya gitti , yani evde yalnızım ama o pasta yapılacak arkadaş !!! Bu arada konudan konuya gibi oluyor ama cumartesi İlknur la birlikte Gıda Fuarı na gidiyoruz.... Çok heyecanlıyım :)) Bakalım bizi orda neler bekliyor....

Neyse , gelelim çilekli muzlu kırmızı kalp pastaya....

Malzemeler:

Pandispanya için:

Öncelikle ben en küçük boy kalp kalıp kullanıyorum. Bu yüzden malzemelerim az görülebilir. Siz bu miktarları 2 ye katlayarak yapabilirsiniz.

2 yumurta
2 çorba kaşığı un
2 çorba kaşığı toz şeker
1 çorba kaşığı su
kabartma tozu
vanilya
1 çorba kaşığı kırmızı jel gıda boyası
Kreması:

1 yumurta sarısı
1 çorba kaşığı un
1 çorba kaşığı nişasta
2 çorba kaşığı toz şeker
1.5 su bardağı süt
1 tatlı kaşığı margarin
1 paket vanilya

Süsleme için:
 Bütün çilek
Hazır glazür ya da 50 gr bitter çikolata, 50 ml krema( krema kaynamadan ocaktan alınır, içine çikolata parçaları kırılır ve eriyene kadar karıştırılır.)

İçine:

Çilek ve muz

Pandispanya için önce yumurta ve şeker çırpılır. Daha sonra sırayla un ve diğer malzemeler katılarak çırpılmaya devam edilir.
Önceden ısıtılmış 170 derece fırında yaklasık 25 dk pişirilir.

Kreması için, süt, vanilya ve margarin hariç bütün malzemeler iyice çırpılır. Daha sonra yavaş yavaş süt ilave edilir. Devamlı karıştırarark koyu bir kıvam elde edene kadar pişirilir. Ocağı kapadıktan sonra içne vanilya ve margarin eklenerek eriyee kadar çırpılır.

Geriye halan süsleme size ait :)))

Afiyet olsun.

Not: Bu arada ben bu pastayı tek başıma yemeğe kıyamadım... Yarın şubeye götüreceğim, hep beraber yiyelim :)))

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KAŞ TA YAŞAMAK.....

Sanırım, bu yaşıma kadar verdiğim en güzel karar Kaş ta yaşamak oldu. Kaş a gecen sene mayıs ayında gelmiştik. İlk sene çevremiz tam oturmadığı için, Kaş ın tadını çıkartamamışız meğer :) Bu sene de , geçen sene gibi cuma dan Olympos a gidip, pazar akşam Kaş a geri dönüyorum. Ama son 2 haftadır, zincirinden boşanmışçasına geziyoruz :) Bunun nedeni, hem benim Olympos a gitmemiş olmam, hem de bankadaki diğer arkadaşlarımla biraz daha fazla zaman geçiriyor olmam ve birbirimizi daha yakından tanıma şansımızın olması. Ama tabii ki küçük yerde yaşamanın zorlukları da yok değil. Kız kıza eğlenmek için istediğiniz saatte dışarı çıkıp, istediğiniz saatte eve girebilirsiniz. Karışan Görüşen, sarkıntılık eden falan yok. Zaten böyle küçük bir yerde bankacıysanız, herkes sizin bütün hayat hikayeniz bilir. Benim de haftaiçi eşimden ayrı olduğumu, haftasonu Olympos a gittiğimi herkes biliyor. Ama yine de şu sosyal medya denen illet yüzünden, herkes ne yaptığınızı, nerelerde kaça kadar gezdiğinizi

Hazır Makarna Soslari

Dun toplanti nedeniyle isten biraz gec ciktim. Eve geldigimde hiiic yemek yapacak havamda degildim. Aslinda cok yorulmadim ama bazen insanin canı hicbirsey yapmak istmiyor. Kaş ta ilk kisimizi yasiyoruz. Herkes kis mevsiminin cok durgun gectigini soylemisti ama ben bu kadarını beklememistim. Butun esnaf dukkanlari kapatti. Sokaklarda kediler ve kopekler kaldi. Biz bu durumdan sikayetci de degiliz aslinda. Biraz kendimizi dinliyoruz... Kaş in meshur uzun carsisini dolasmaya ciktik ama sadece bu kedicikler vardi. Ben de hepsini biraz mincikladim :)) Gelelim yemek meselesine. Kocacim sagolsun yine makarna isini devraldi. Bu küçük lezzetli soslar basit bir makarnayi harika bir lezzete dönüştürdü.

Tracy Hogg / Yatır - Kaldır Yöntemi ve Günlük Rutin Oluşturma

Aylin in  uyumayan bir bebek olduğundan bahsetmiştim . Aslında Kaş ta kendi evimizdeyken, önce omzumda pışpışlardım, uyuyakalınca da yatağına bırakırdım. Sonra Olympos da çok huysuzlanınca, ayakta sallamaya başladık. Böylece sallamaya alışmış oldu. Bursa da da ayakta sallamaya devam ettik. Hatta kollarını sıkıca iki yanında tutup öyle sallıyorduk ama kundağı kabul etmiyordu. Kaş a döndük. Bir gün tam 1 saat ayağımda salladım ve sadece 15 dk uyudu. Benim de sinirlerim iyice gerilmeye başladı. Dedim bu böyle olmayacak. Bu kızın düzene girmesi gerekiyor. Evde daha önceden aldığım, Tracy Hogg un, Ebeveyn Cankurtaran Seti kitabı vardı. Bizim huysuz keçiye hiç bir yöntem sökmediğinden, ben de kitabı kaldırmıştım . Sonra dedim bir de yatır-kaldır yöntemini deneyeyim bakalım. İşe başlamadan uyku problemini çözmem gerekiyordu. Öncelikle odanın kapısını ve camını kapattım ki , kıza işkence yaptığımı zannetmesinler. Çünkü okuduğuma göre yöntem 2 saat sürebilir ve kız sürekli ağlayabilirdi.