Geçen Ramazan Bayramı için, ailemin yanına gittiğimde, Bayram tatlısı olarak Dilber Dudağı yapmaya karar vermiştim. Hem hafif, Hem de lezzetli olan bu tatlıyı yapması da çok eğlenceliydi. Erkek kardeşim Batuhan la bunu daha da eğlenceli hale getirdik :)
Bu tatlı hem baklava kadar zor değil, hem de en az onun kadar lezzetli ve hafif. şiddetle tavsiye ediyorum....
işte gerekli malzemeler:
1 yumurta
1 tane de yumurta sarısı
1,5 kahve fincanı süt
3 çorba kaşığı sıvı yağ
1 tutam tuz
1 çorba kaşığı sirke
Aldığı kadar un
Açmak için;
Nişasta
Üzerine:
100 gram margarin veya tereyağı
Şerbeti için:
2 su bardağı şeker
1,5 su bardağı su
3-4 damla limon suyu
İçine: ceviz ve yumurta akı karışımı (içine tarçın da ekleyebilirsiniz.)
Bu tatlıyı yaparken, önce şerbetini hazırlıyoruz ve soğumaya bırakıyoruz. sıcak hamura soğuk şerbet dökeceğiz.
daha sonra bütün hamur malzemelerini karıştırarak, kulak memesi kıvamında bir hamur hazırlıyoruz. ben kıvamı tutturmak için kardeşimin kulağını kullandım :)
hamurdan, 10 eşit beze ayırıyoruz. her bir bezeyi, yaklaşık 1 tatli tabağı boyunda açıyoruz. hamuru açarken, nişasta kullanıyoruz ki yapışmasın.
her katına nişasta sürerek, 10 bezeyi üstüste koyuyoruz. önce elimizde biraz açtırıyoruz. sonrada oklava yardımıyla büyük bir yuvarlak açıyoruz.
su bardağıyla yuvarlaklar kesiyoruz. yuvarlakların içini, yumurta aklı cevizli karışımla doldurup, yarım ay şeklinde kapatıyoruz.
erimiş tereyağını hamurların üzerine sürerek, 175 derece fırında üzerleri kızarana kadar pişiriyoruz.
soğuk şerbeti ılık hamurlarımızın üzerine dökerek, çekmesini bekliyoruz.
afiyet olsun
Sanırım, bu yaşıma kadar verdiğim en güzel karar Kaş ta yaşamak oldu. Kaş a gecen sene mayıs ayında gelmiştik. İlk sene çevremiz tam oturmadığı için, Kaş ın tadını çıkartamamışız meğer :) Bu sene de , geçen sene gibi cuma dan Olympos a gidip, pazar akşam Kaş a geri dönüyorum. Ama son 2 haftadır, zincirinden boşanmışçasına geziyoruz :) Bunun nedeni, hem benim Olympos a gitmemiş olmam, hem de bankadaki diğer arkadaşlarımla biraz daha fazla zaman geçiriyor olmam ve birbirimizi daha yakından tanıma şansımızın olması. Ama tabii ki küçük yerde yaşamanın zorlukları da yok değil. Kız kıza eğlenmek için istediğiniz saatte dışarı çıkıp, istediğiniz saatte eve girebilirsiniz. Karışan Görüşen, sarkıntılık eden falan yok. Zaten böyle küçük bir yerde bankacıysanız, herkes sizin bütün hayat hikayeniz bilir. Benim de haftaiçi eşimden ayrı olduğumu, haftasonu Olympos a gittiğimi herkes biliyor. Ama yine de şu sosyal medya denen illet yüzünden, herkes ne yaptığınızı, nerelerde kaça kadar gezdiğinizi ...
Yorumlar
Yorum Gönder