Evet biraz da evdeki bakım ürünlerimden bahsetmek istiyorum. En sevdiğim şeylerden biri de, duşumu aldıktan sonra, mis kokulu kremler, pudralar sürmek ve temiz pijamalarımla, temiz nevresimler serdiğim yatağıma yatmaktır.
En son Watsons dan yaptığım cilt bakım ürünleri alışverişimin, en sevdiğim parçalarını paylaşacağım. Nedense, aldığım bir ürünü bitirene kadar kullanma huyum yoktur. Yarar sağlasın ya da sağlamasın, bir süre sonra sıkılıyorum. Ama yüzümü temizlemek için aldığım, Loreal in köpük kremi ve Watsons dan aldığım, kayısı aromalı, cilt bakım kapsüllerinden vaz geçemedim.
Köpük krem gerçekten yumuşacık, cildi yatıştırıyor. Üzerine nemlendirici sürmeseniz bile olur. Ama tabi benim cildim aşırı kuru olduğu için, mutlaka bir nemlendirici kullanıyorum.
Cilt basım kapsülleri ise tam bir mucize ! Kuyruk kısmını kesip, içindeki yağın yeterli miktarını yüzüme uyguluyorum. Kalan kısmı da dirseklerime sürüyorum. Malum bankacı olduğum için, dirseklerim berbat durumda. İnanılmaz güzel kokuyor. Cildi yumuşacık yapıyor. Bunu 2 haftada 1 uyguluyorum ve sonuç mükemmel.
Bu ürünlerin yanı sıra, yine son zamanlarda, tesadüfen Diadermine in cilt bakım ürünleri ile karşılaştım. Fiyatları oldukça uygundu. Temizleme jeli ile gece ve gündüz kremlerini aldım. Temizleme jelini göz ve dudak majyajım için kullanıyorum. Hiç tahriş etmeden, çok güzel temizliyor. Kremlerde aynı şekilde başarılı. Gece ve gündüz kremleri çok güzel nemlendiriyor ve cildi yatıştırıyor. Benim cildim çok kuru olduğu için aldığım ürünler de doğal olarak hep yoğun nemlendirici şeklinde :)
Sanırım, bu yaşıma kadar verdiğim en güzel karar Kaş ta yaşamak oldu. Kaş a gecen sene mayıs ayında gelmiştik. İlk sene çevremiz tam oturmadığı için, Kaş ın tadını çıkartamamışız meğer :) Bu sene de , geçen sene gibi cuma dan Olympos a gidip, pazar akşam Kaş a geri dönüyorum. Ama son 2 haftadır, zincirinden boşanmışçasına geziyoruz :) Bunun nedeni, hem benim Olympos a gitmemiş olmam, hem de bankadaki diğer arkadaşlarımla biraz daha fazla zaman geçiriyor olmam ve birbirimizi daha yakından tanıma şansımızın olması. Ama tabii ki küçük yerde yaşamanın zorlukları da yok değil. Kız kıza eğlenmek için istediğiniz saatte dışarı çıkıp, istediğiniz saatte eve girebilirsiniz. Karışan Görüşen, sarkıntılık eden falan yok. Zaten böyle küçük bir yerde bankacıysanız, herkes sizin bütün hayat hikayeniz bilir. Benim de haftaiçi eşimden ayrı olduğumu, haftasonu Olympos a gittiğimi herkes biliyor. Ama yine de şu sosyal medya denen illet yüzünden, herkes ne yaptığınızı, nerelerde kaça kadar gezdiğinizi ...
Yorumlar
Yorum Gönder